Yazar: Av. Mustafa Cem ARTEKİN LL.M
Rusya Federasyonu-Ukrayna Krizinden, olumsuz yönde en çok etkilenen sektörlerden biri de uluslararası sivil havacılık sektörüdür. Halen devam eden krize ilişkin olarak bir tarafta, esas itibari ile, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği diğer tarafta ise Rusya Federasyonu, birbirlerine karşı ve aralarındaki sivil havacılık faaliyetlerini kısıtlayan Tek Taraflı Tedbirler almışlar; daha çok kullanılan ifadesi ile birbirlerine yaptırımlar uygulamışlardır. Mevcut durumda ve en geniş anlamı ile tarafların hava sahaları diğer tarafın tescilinde olan uçaklara kapalıdır.
Havacılık tarihi, aslında bir anlamda da, Devletlerin uzlaşması neticesinde oluşturulmuş bir uluslararası anlaşmalar tarihidir. Kısa adı ile, 1944 Tarihli Şikago Konvansiyonu, Devletlerin birbirlerine hava sahalarını nasıl kullandıracakları ve bu kullanımı nasıl kısıtlayabileceklerine dair en temel uluslararası hukuk metnidir.
Şikago Konvansiyonu’nun 1. Maddesi’nde Taraf Devletler, diğerlerinin kendi ülkeleri üstündeki hava sahası üzerinde “tam ve münhasır hakimiyete” sahip olduklarını kabul etmişlerdir. Buna göre, her bir Taraf Devlet kendi hava sahasını diğerlerine açma ve kapama hakkına mutlak olarak sahiptir. Şikago Konvansiyonu’nun sadece 1. Maddesi’ne bakarak Devletlerin hava sahalarını diğerlerine istediği şekilde kapayabileceğini söylemek; ilk görünüşte haklı bir tespit olsa da kanaatimizce, özellikle bazı açılardan, hem erken ve hem de bütüncül bakış açısını ortadan kaldıran bir yorum da olabilecektir.
Şikago Konvansiyonu’nun Başlangıç bölümünde Devletler arası mutabakatın “Milletlerarası Sivil Havacılığın emin ve muntazam bir tarzda inkişaf edebilmesi ve hava ulaştırma servislerinin müsavi imkanlar esası üzerine tesisi ile sağlam ve ekonomik bir şekilde işletilebilmesi” özünde olduğu belirtilmektedir. Buna göre, uluslararası sivil havacılık; gelişmeli, eşitlik esasına dayanmalı ve ekonomik bir şekilde işletilebilmelidir.
Şikago Konvansiyonu’nun 11. Maddesi’ne göre Bir Taraf Devletin sicilinde tescilli olan uçakların; bu devlete giriş çıkışına, içeride işletilmesine ve uçuşuna dair tabi olduğu kurallar diğer Taraf Devletlerin sicilinde kayıtlı olan uçaklara da ayrım yapılmaksızın aynen uygulanacaktır, bu maddenin konvansiyonun diğer hükümleri ile uyumlu olarak uygulanacağı da ayrıca hükme bağlanmıştır. Şikago Konvansiyonu’nun 44. Maddesi’nin (g) paragrafında, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün (ICAO) amaçları arasında, Taraf Devletler arasında ayrımcılık yapılmamasına işaret edilmiştir, diğer ilgili amaçlar, özetle, uluslararası sivil havacılığın gelişmesi (a), uçakların barışçıl amaçlarla işletilmesini ve hava ulaşımının kolaylaştırılmasını desteklemek (b), Taraf Devletlerin haklarına uyulmasını ve her birinin uluslararası hava ulaşımı imkanına sahip olmasını sağlamak (f) olarak anılabilir. Şikago Konvansiyonu’nun 15. Maddesi hükmünce, uluslararası hava limanlarının, tüm Taraf Devletlerin sicillerinde kayıtlı uçaklara aynı şartlarda açık bulundurulması gereklidir; tüm diğer kolaylıklar da buna dahildir.
Şikago Konvansiyonu’nun 22. Maddesi ise Taraf Devletlerin, diğer Taraf Devletlerin sicilinde tescilli uçakların operasyonlarına dair işlemleri kolaylaştırmalarını gerekli kılmaktadır. ICAO Genel Kurulu, 2019 Tarih ve A40-9 Sayılı Kararı EK A Bölüm 3 tahtında, Üye Devletlerin tek taraflı tedbirlerle uluslararası sivil havacılığın gelişimini önlememelerini hüküm altına almıştır. Şikago Konvansiyonu’nu takiben imzalanan Transit Anlaşması ile Taraf Devletler hava sahalarının üzerinden uçulmasına dair 1. Trafik Hakkı ile Zorunlu İnişe dair 2. Trafik Hakkını birbirlerine tanımışlardır. Hem Chicago Konvansiyonu hem de Transit Anlaşması pek çok Devlet tarafından imza edilmiş durumdadır. İkili veya Çok Taraflı Hava Ulaştırma Anlaşmalarıyla da Devletler, birbirlerine hava sahalarını, ticari olan 3, 4, ve 5. Trafik Hakları için (ağırlıklı olarak) kullandırmaktadır.
Rusya Federasyonu-Ukrayna krizi ile birlikte, Avrupa Birliği 833/2014 Sayılı Tüzüğü’nü 2022 yılında revize ederek; özetle Rus Havayolları tarafından işletilen, Rusya’da tescilli veya tescilli olmasa bile bir şekilde Ruslar tarafından işletilen tüm uçaklara Avrupa Birliği Hava Sahasını ve Hava Limanlarını kapatmıştır; benzer şekilde Amerika Birleşik Devletleri de Ulaştırma Departmanı’nın (DoT) 2022 Tarih ve 2022-3-2 Sayılı Kararı ile Rus uçak işletmecilerinin ülkesine uçak yönlendirmesini yasaklamıştır. İlgili Tek Taraflı Tedbirler kapsamında, Rusya ile izah edildiği şekilde ilişkilendirilen uçakların tamir, bakım ve revizyonu ile sigorta ettirilmeleri de nerede ise imkânsız hale gelmiştir. İlave olarak, Rusya Federasyonu da pek çok ülkeye hava sahasını kapatmıştır. 2022 yılındaki başka bir önemli gelişme ise, Rusya Federasyonu ile imzaladığı 83bis Anlaşması kapsamında uçuşa elverişlilik yetkisini ve Rusya Federasyonu’nundaki havayollarına ait pek çok uçağın tescilini elinde bulunduran Bermuda, bu uçakların uçuşa elverişlilik sertifikalarını iptal etmiş ve Rusya Federasyonu tarafından yere indirilmelerini talep etmiş olmasıdır. Rusya Federasyonu ise Bermuda ile olan 83bis Anlaşması’nı askıya aldığını beyan ederek Bermuda’dan, bu uçakların tescilden terkinini istemiş, Bermuda bu talebi reddetse de Rusya Federasyonu bu uçakları kendisi de tescil etmiştir. Oysa ki; Şikago Konvansiyonu’nun 18. Maddesi’ne göre bir uçağın tek bir tescili olabilir çünkü öncesindeki 17. Maddesi’ne göre, tescil uçağın milliyetini belirler ki bir uçağın hangi milliyette olduğunu belirlemek uçağa uygulanacak hukukun tespiti açısından son derece önemlidir.
Özetle, Uluslararası Sivil Havacılık tarihinde, Devletler arası uzlaşma ve akabindeki iki veya çok taraflı anlaşmalarla kurulan sistem; bir tarafta Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri diğer tarafta da Rusya Federasyonu olmak üzere, altını çiziyoruz, Tek Taraflı Tedbirlerle askıya alınmıştır. Bu durum insanlığın faydasına değildir; her şeyi bir kenara bırakalım, hava sahalarının kapanması uçulan mesafeleri çok artırmakta bu da çok daha fazla çevre kirliliğine neden olmaktadır.
Oysa ki; uluslararası anlaşmalara dair hukuku düzenleyen en önemli metin olan Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 26. Maddesi ahde vefa ilkesine dair olup, bir uluslararası anlaşmaya Taraf Devletlerin, bu anlaşmaya iyi niyetle uymaları gerekmektedir, yine aynı konvansiyonun 27. Maddesi’ne göre, bir Taraf Devlet için iç hukuku, bir uluslararası anlaşmayı askıya almak için gerekçe oluşturamaz, 60. Madde ise bir Taraf Devletin, ancak diğer Taraf Devlet(lerin) bir uluslararası anlaşmayı esaslı ihlali halinde, feshi ve askıya alma haklarının olduğunu hüküm altına almıştır.
Barışçıl çözüm yolları varken savaşın varlığı ve sivillerin zarar görmesi elbette tartışmasız şekilde kabul edilemez. Bununla birlikte, savaş gerekçe gösterilerek, ülkelerin güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaktan çok diğer ülkeleri ekonomik açıdan zor duruma düşürme gayesi taşıyan Tek Taraflı Tedbirlerin, Şikago Konvansiyonu amaçları, buna göre çizilen istikamet ve Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi prensipleri ile uyumlu olmadığını değerlendiriyoruz. Uluslararası Sivil Havacılık adı üzere sivildir, insanlığa hizmet için vardır ve bu nedenle geliştirilmiştir, seyahat insanlar için bir özgürlüktür. Tek Taraflı Tedbirlerle getirilen kısıtlamaların nihayetinde sivilleri olumsuz etkilediğini düşünüyor ve Taraf Devletlerin, Rusya’nın da Konsey’e geri döndüğü, tam katılımcı bir ICAO önderliğinde gerekli rahatlatıcı tedbirleri almasını ümit ediyoruz.